29 Aralık 2015 Salı

 
 


2015...Koskoca 365 gün...Şöyle bir geriye dönüp baktığımda benim için önemli ve bir o kadar da zor bir yıl...2015'te Ferrari'sini Satan Bilge kadar olmasa da iş hayatım ve kariyerim hakkında radikal kararlar aldım. Bunun dışında bazen Tulpar misali kanatlanan hayallerimin peşinden koştum; bazen de kalbim cam kırıklarıyla dolu olarak, vurgun yemişçesine geçirdiğim zor zamanlarım oldu. Yine gezdim, farklı insanlar tanıyıp yeni dostlar edindim. En yakınımdakinin güvenilmez, en uzağımdakininse en candan olabileceğini gördüm. Hem olgunlaştım hem de hala çok ham olduğumu anladım. Ama zar zor da olsa 20 15 ' sevdiklerimle birlikte sağ salim tamamladım çok şükür...Ve artık sıfırlama zamanı...Sil baştan başlayıp yola devam etme vakti...Sevgiler dostlarım...:)


10 Aralık 2015 Perşembe


Soğuk bir Aralık sabahından merhaba...

Aşağıda fotoğrafını gördüğünüz fincanı 2012 yılında Paris'ten almıştım, aslında 2 kişilikti ama maalesef diğeri kırıldı; kırıldığında da epey üzülmüştüm...Düşünüyorum da o günden bu güne ben neler yaşadım, ne çok kırıldım...Bir fincana bile üzülen ben, ne kadar da çok üzüldüm...Neyse ki fincanın teki sağlam ve hatta kahvemin üzerinde balık gibi bir şey var; görüyorsunuz değil mi?...Hayat işte...