Hayatta her zaman sizi aydınlığa kavuşturacak bir pencereniz olsun :-)

Olması en muhtemel gözüken şeyin olmayıp, imkansız dediğinin gerçekleşmesi hayatın bir mucizesi değil de ne???

İstanbul
İstanbul...Nasıl anlatsam seni...Doğduğum, 8 yaşıma kadar yaşadığım, sonrasında İTÜ'de okumak için tekrar döndüğüm ve şimdilerde de fırsat bulduğum her anda kaçtığım şehir...Seni anlatmak o kadar zor ki...Epey gezdim, özellikle Avrupa'da çok şehir gördüm ama İstanbul'un yeri bende hep ayrı kaldı...Son yıllarda kabusa dönen trafiğini, gözüme hoş görünmeyen kontrolsüz büyümesi ve betonlaşmasını bir yana bırakırsam, benim için hala çok büyüleyici ve çok özel bir şehir. Hem coğrafi konumu, hem de bunca yıldır farklı kültürlere, farklı dinlere, farklı etnik kökenlere ev sahipliği yapması bu şehri sevmek için yeter de artar bile. Üniversitede öğrenciyken okulumun konumu itibariyle de bize en yakın nefes alma noktaları olan Bebek ve Emirgan'a kaçardık genelde. Boğazın tazeleyici güzelliği eşliğinde içilen bir kahvenin keyfi benim için hala paha biçilemez. Son zamanlarda ise eskiden epey ihmal ettiğim Sultanahmet, Eminönü ve Galata civarını gezdim ve bol bol görüntüledim. Muhteşem Ayasofya, benim için her zaman çok özel olan Galata Kulesi, Topkapı Sarayı, Sultanahmet Cami ve Yerebatan Sarnıcı beni tam anlamıyla büyüledi. Yıllar geçtikçe insan daha bilinçli bakabiliyor şehirlere ve içlerinde barındırdığı güzelliklere...Bende İstanbul'a daha bir derin bakabildim bu kez, içime çektim tüm bu değerleri ve şükrettim bu kadar kıymetli bir şehrin ülkem topraklarında olmasına...Ama elbette İstanbul için söylenecek çok " keşke " de var içimde; yine de bu yazımda onlara deginmeyecegim ve bu muhteşem şehrin benim gözümden nasıl göründüğünü paylaşacağım sizlerle...Sevgiyle kalın...